İnsan vücudunun çalışmasını nasıl beyin organize ediyorsa, enjeksiyonlu otomobillerin motorlarını da yine bir beyin, yani motor kontrol ünitesi (ECU) organize eder. Motor kontrol ünitesi çalışma sistemini planlayan birçok haritadan meydana gelir. Bu haritalar içerisinde motor performansını sağlayan hava basıncı, yakıt basıncı, avans değerleri gibi belli başlı parametreler de vardır. Otomobil markaları ise Dünya genelindeki emisyon standartları, garanti koşulları, kullanıcı faktörü, motorların birbirini etkilememesi ve bunların gibi sebeplerden ötürü motor güçlerini belirli sınırlarda tutmaktadır.

Daha yüksek motor performansına yönelik çalışan modifikasyon firmaları da otomobillerin standart programlarını geliştirerek motor gücü ve motor torkunda önemli ölçüde artışlar sağlamaktadır. Yapılan bu işlemlerin geneline chiptuning adı verilmektedir.

Chiptuning işlemi, birden fazla aşama ile sonuçlanan bir uygulamadır. İlk olarak motor kontrol ünitesi üzerindeki yazılım bir arayüz cihazı kullanılarak bilgisayara kaydedilmesi gerekir. Bu arayüz cihazı bazı araçlarda OBD (On Board Diagnostic) soketini kullanarak bağlantı sağlar. Bazı araçlarda ise bu bağlantı kilitli olduğundan motor kontrol ünitesini sökmek ve BOOTLOADER (Board İçi Bağlantı Noktası) kullanılarak bağlantıyı sağlamak ve yazılımı bilgisayara kaydetmek gerekmektedir. Programın okunması sağlandıktan sonra ikinci aşama başlar. Bu aşamada profesyonel seviyede yetişmiş, haritaların modifikasyonlarını özel bir yazı dili kullanarak gerçekleştiren, Dünya genelinde "Tuner" olarak adlandırılan kişiler devreye girer ve optimum sonucu ortaya çıkartırlar. Modifiye edilen program tekrar yüklenmeye hazırlandıktan sonra ilk aşama tersi yönde tekrar edilerek araca entegre edilir.

Chiptuning işleminin basite indirgenmiş açıklaması bu şekilde özetlenebilir. Elbette bu alana sığmayacak sayısız detay mevcuttur. Merak ettiğiniz herşeyi bize iletişim kutusunu kullanarak sorabilirsiniz.

Motor performansını arttırmaya yönelik bir başka uygulama ise powerbox kullanımıdır. Genelde avuç içi büyüklüğünde bir kutu içerisinde bulunan entegre sistemi bir yalancı beyin mantalitesinde çalışır. Bu entegre otomobillerin motor içinde bulunur. Debimetre (Hava Kütle Ölçer), MAP (Manifold Basınç Sensörü) ya da Rail Pressure Sensor (Yakıt Basınç Sensörü) tesisatlarından sinyal alarak çalışmaktadır. Motor içindeki sensörlerin motor kontrol ünitesine yolladığı sinyalleri değiştiren modül sistemi, hava ve yakıt basıncını eksik göstererek motorun daha fazla hava-yakıt karışımı yapmasını sağlar. Bu sayede motor gücü ve torku yükselmiş olur.

Powerbox, motor modifikasyonundaki profesyonellik anlamında değerlendirildiğinde chiptuning işlemine nazaran daha geridedir. Detaylı harita modifikasyonunun yapılamaması, özel isteklerin gerçekleştirilememesi, ileri derece modifikasyona uyumlu olmayışı, ana performans kontrolünü sağlayan ünitenin motor beyni olmaması ve bunların gibi sebeplerden ötürü dezavantaja sahiptir. Öte yandan basit kurulum ya da sökme imkanı, araçtan araca transfer edilebilmesi, standart performans artışlarına karşı hızlı tepkisi gibi sebeplerden ötürü de avantajlıdır.

Aynı motor koduna sahip tüm araçlarda en küçük değişiklik yapılmadan bir başka araca transfer edilebilir. Aynı motor tesisatına sahip farklı motor kodundaki araçlarda hiçbir fiziksel değişime gerek duyulmadan yalnızca yazılımsal değişiklikle bir başka araca transfer edilebilir. Tamamen farklı bir motorda ise kablo seti ve yazılım değişikliğiyle yine bir başka araca transfer edilebilmektedir.

Powerbox ürünleri, modüllerin içerisindeki işlemcinin hızı, manuel ya da uzaktan kumanda ile program özelliğinin değiştirilebilmesi ve bir başka araca transfer özellikleri ile satış grubunda çeşitlendirilerek müşterilerin kullanımına sunulmaktadır.

Bilindiği üzere bir sürücünün araca hareket sağlamasını gerçekleştiren ve sürüş esnasında bu hareketi yönlendirmek amacı ile en çok kullandığı ekipman gaz pedalıdır. Gaz pedalı sayesinde emme manifoldu girişinde yer alan gaz kelebeği vakum yapar ve otomobil, motor içine hava çekmeye başlayarak motor hareketindeki ilk adımı tamamlamış olur. Belirli bir döneme kadar gaz pedalı ile gaz kelebeği arasındaki hareket transferini mekanik gaz teli sağlamaktaydı. Mekanik bir hareket olduğundan ayağın her hareketi anında tepki vermekteydi. Günümüzde ise gelişen teknoloji ile mekanik gaz teli, yerini bir elektronik potansiyometreye bıraktı.

Bu teknolojide sürücünün bastığı gaz pedalı altındaki potansiyometre, gaza basış hareketi ile birlikte gaz kelebeğine voltaj göndermekte, bu voltaj seviyesine göre gaz kelebeğini hareket ettirmektedir. Sistemin çok başarılı olmasına nazaran tek dezavantajı veri alışverişinin mekanik gaz teli kadar hassas olmayışıdır. Chiptuning yapılan araçlarda bu potansiyometrenin bağlı bulunduğu harita her ne kadar modifiye edilebilse de, modifiye sektöründe bu konu üzerine profesyonelleşen firmalar chiptuning yapılmadan daha basit bir modifikasyon tasarladı.

Gaz pedalı altındaki potansiyometre tesisatına bağlanan bir cihaz yardımı ile sürücü haricen gaz pedalı hassasiyetini kontrol edebilmekte hatta bunları kademelere göre ayarlayabilmektedir. Pedal chip adı verilen bu cihaz konsolda görünen ya da görünmeyen herhangi bir alana sabitlenerek sürücünün kontrolü altında bulunmaktadır. Aracın hızlı kalkışını sağlaması ve ara hızlanmalarda eskiye nazaran daha başarılı oluşu sürüş keyfini de ciddi oranda arttırmaktadır. Motora herhangi bir güç ya da tork artışı sağlamayan pedal chip günümüzde bu konuda yapılan en basit ve en çok tercih edilen modifikasyonlardan biri haline gelmiştir.